top of page

Bir Hedefe Ulaşmanın En Hızlı Yolu

Yazarın fotoğrafı: Featdoor AgencyFeatdoor Agency

Güncelleme tarihi: 26 Ara 2024

Bir hedefe ulaşmanın en hızlı yolu, ona olan tüm bağ(ım)lılığı bırakmaktır.
Güzel bir ilişki istiyorsun, işinde başarı istiyorsun, daha iyi bir yere taşınmak istiyorsun, sağlıklı olmak istiyorsun, bağımlılıklarından kurtulmak istiyorsun, nefsini terbiye etmek istiyorsun... Herhangi bir hedefin var ve bunu ‘çok’ istiyorsun. Bir şeyi yapmak için isteğinin güçlü olması genelde eylemsizliğe sebep olur. Çünkü arkasında hırs ve ‘benim istediğim gibi ve benim istediğim zamanda olsun’ düşüncesi vardır. Hırsın ve kontrol etme istediğinin olduğu yerde olanı olduğu haliyle göremediğin için kendi zihninin yarattığı yanılsama dünyasında hapsolursun. Kendi üzerinde yarattığın gerçekleştirme, başarılı olma baskısı, stres ve hayal kırıklığı yaratır. Bu ise hedefe bağ(ım)lılıktır.


Hedefe bağımlılık oluştuğunda ise arzularımız kontrolü ele geçirir ve onlardan gerektiğinde vazgeçmek yerine kendimizi baskı altında tutmayı; her an değişebilmenin ve yenilenebilmenin ferahlığı, huzuru ve netliği yerine huzursuzluğu ve mutsuzluğu seçeriz. Böylece başta belirlediğimiz hedefin dışına çıkarak, kendi yarattığımız sanal hapishanede bir tekrar ve stres ile kendimizi yok etme döngüsünün içine gireriz. Hedefin yarattığı şey baskıdır.

Ancak bu mutsuzluğun ve devamlı stresin bize yardımcı olmak yerine amacımıza ulaşmayı engellediğini fark ettiğimizde sorgulamaya başlarız. Özgürce yaratmak ve gerçekten istediklerini gerçekleştirebilmek için kişinin herhangi bir baskıdan tamamen özgür olması gerekir. Tam bu noktada ‘ama el alem ne der, ama ailem ne yapar, ama faturalarımı nasıl öderim, ama alıştıklarımı nasıl bırakırım...’ gibi zihin oyunlarından sıyrılıp çıplak bir şekilde değerlendirme yapmak ve hedefimize doğru ilerlerken ona olan bağlılığımızdan da vazgeçmemiz gerekir. Yani, başarısız olabilme ihtimaline de hazır hale geliriz. Bu da baskıyı ortadan kaldırarak bizi özgür ve güçlü kılar. Kargaşa yerine netlik, stres yerine akıl gelir. Çünkü o ana kadar arkada yatan asıl korku, başarısız olma korkusudur. Başarısızlıktan korkmayan bir zihnin önünde engel kalmamıştır, yerine cesaret gelir. Yani hedefin peşinden koşarak değil, saplantısından vazgeçerek ona kolayca ulaşırız.
 
 
 

Comments


bottom of page